Ocak 2012

1
Adım Adım Paris’e Devam
2
Paris’te İlk Günaydın – İkinci Gün
3
6. Ay Kutlamamız!
4
"Evet"ten Sonra Altı Ay
5
Paris’i Keşfetmeye Başlamak
6
Paris’e Merhaba!
7
32 Kısım Tekmili Birden: Neden Deligiller?
8
17 Temmuz

Adım Adım Paris’e Devam

Küçük ama pırıl pırıl odamızda, gerçi Paris’te kaldığımız müddetçe kendisinden “ev” diye bahsetmeyi tercih ettik, gözlerimizi Paris’teki 3. günümüze açıyoruz. Günün programı belli demeyi çok isterdim ama sadece ilk gideceğimiz yeri belirleyip, gücümüz yettiğince diğer hedeflere ulaşmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla günün de ilk gezilecek noktasına doğru hedefleniyoruz: Ünlü  bulvarı. Bu sabahki[…]

Yazının devamı

Paris’te İlk Günaydın – İkinci Gün

 “Aşkım nasıl olsa videoya çekiyorum, istersen kestirelim şurada azıcık”  dedi Küçük Deligil, Seine nehrindeki tekne turunda gözleri kapanmak üzereyken Deligiller Paristeki ikinci günlerine ama oteldeki ilk sabahlarına uyanırlar. İstikamet kahvaltı noktası: otelin arka sokağında bir pastane kestirmişlerdi gözlerine ilk gün, soluğu orada alıyorlar. Önce şekerler aranıyor tek tek, ardından damak[…]

Yazının devamı

6. Ay Kutlamamız!

Küçük Deligil çok ama çok güzel anlatmış…6 ay önceki “evet” günümüzü…Muhteşemdi… Peki o günden 6 ay sonra neler oluyor derseniz de size minicik bir ipucu vermek isterim:İşte küçük Deligil’in süprizi: Evet, şeker hamuruyla yine bir sanat eseri pasta!Küçük Deligil için bunlar göz kırpmak gibi bir refleks adeta! O’nun daha ne[…]

Yazının devamı

"Evet"ten Sonra Altı Ay

Düğünden birkaç hafta önceydi; eşyaların gelmesi, yerleştirilmesi, eksiklerin tamamlanması zamanı. Abim de yardım için uğramıştı. Bir ara biz işi gücü bırakıp çocukça bir oyun tutturmuşuz hiç farkında olmadan; abimin “amaniiiiiin, biz bu ikisini bir de aynı eve koyuyoruz” sözüyle irkildik 🙂 – Küçük Deligil Evet Deligiller, 6 aydır aynı evde yaşıyorlar;[…]

Yazının devamı

Paris’i Keşfetmeye Başlamak

Ne zaman ki Notre Dame’dan çıktık, işte o an Paris’e geldik sanki…Öyle ya, havaalanından taksiyle otele, oradan hemen metroyla katedrale… Kenti tam anlamıyla daha yaşamaya başlamamış, kaldırımlarını gönlümüzce çiğneyememiştik bile. Harikulade bir tiyatro salonunun en güzel koltuklarından, harika bir oyun izlemekle, o oyunun bizzat içinde olmak arasında farktı aslında yaşadıklarımız.[…]

Yazının devamı

Paris’e Merhaba!

Çılgın bir merakla bekledikleri Paris seyahatinin ilk günü: Yazın en sıcak günlerini yaşayan İstanbul’dan, şakır şakır yağmurlu ve soğuk mu soğuk Paris’e merhaba diyor Deligiller! Yorgunluk, yağmurun getirdiği minik kaygı ama en önemlisi sonsuz bir merakla Paris sokaklarına akıyorlar. Akıyorlar dediysek de kolay olmuyor bu! Havaalanında anlaşılması zor taksi kuyrukları,[…]

Yazının devamı

32 Kısım Tekmili Birden: Neden Deligiller?

Madem ilk yazımız, bizim tam anlamıyla delirdiğimiz 17 Temmuz ‘a ait, oradan devam edelim: Neden kendimize Deligiller diyoruzun  cevabını sadece sizlere değil, kendimize de vermeyi uygun bulduk! İşte size büyük ve küçük Deligil’in masum gözüken ama çılgınca detaylar içeren 17 Temmuz eylemlerinden birkaçı: Varan 1 Biz Deligiller, nikahları sırasında şahit olan[…]

Yazının devamı

17 Temmuz

Bu blog, Deligillerin blogu ise, başlangıç yazısı da 17 Temmuz gününe ait olmalı. Ancak 17 Temmuz’a da gelmeden önce, o ana kadarki serüven de burada yer almalı… Kalplerinin deli gibi çarpmasından itibaren bir yıl bile olmadan hayatlarının en güzel “evet”ini haykıran Deligillerin dolu dolu hikayesi: Küçük Deligil bir sabah kahvaltısında[…]

Yazının devamı

Deligiller © 2014 Kaynak gösterilmeden paylaşılamaz.