Yürümeye Devam!
Prag Kalesi gezisinden sonra sessiz bir anlaşmayla otelimize yönleniyor ve birkaç saatlik bir uykunun kollarına atılıyoruz. Soğuk, dik yokuşlar, bol yürüyüş özellikle de küçük Deligil Gülriz ve Deniz’imizi çok yordu. Bol sıvı tüketip, gün ortası şekerlemenin, yurtdışı gezilerinde ne kadar önemli olduğunu Paris’te çok daha iyi tecrübe etmiştik. Kentin merkezindeki otel seçimimiz için bir kere daha kendimizi kutladık ve horrr….
Bu, paha biçilmez dinlenceden sonraki programımız belliydi aslında: Old Town Meydanı yakınlarındaki Havelské Tržiště’e (Havel’s Market) gidip mağazalardan çok daha ucuza olan bu açıkhava pazarından hediyelik eşya alışverişimizi tamamlayacağız.Akabinde de Old Town Meydanı, Astronomik Saat Kulesi gezilerinin üzerine meydanda keyifli ve uzun bir akşam yemeği keyfi…
Havel’s Market’ı bulmak düşündüğümüzden biraz zor oldu.GPS ve Google Maps yardımıyla sokak sokak dolanırken yanlış bir yerden dönünce birden bomboş sokaklar bizi karşıladı. Şuradan mı buradan mı derken küçük Deligil uzakta gördü pazarımızı ve hızlı adımlarla attık kendimizi kalabalığın arasına. Taze meyvelerden, kristallere, 30 sene öncesinden kalma gibi duran oyuncaklardan, hediyelik hatıra eşyası satanlara kadar birçok çeşit sizi karşılıyor Havel’s Market’da. Ama pazar diye bizim semt pazarı ve türevini beklemeyin tabi ki! Bir sokak boyunca, önlü arkalı tezgahlar bütünü aslında. Öncelikle, hızlı bir turla tüm tezgahları gezmenizi öneriyoruz. Beğendiğiniz ürünlerin mutlaka fiyatını sorun. Aynı üründen başka bir tezgahta da ve de çok daha ucuza rastlamanız mümkün. Tabi ki pazarlık yapmayı unutmayın!
Biz de bol miktarda hediyelik eşya alışverişi yaptık. Mağazalara göre fiyatlar çok ama çok daha uygun. Artık çıkmak üzereyken, müzikli bir atlıkarınca dikkatimizi çekiyor…Deniz’i düşünüp derin hülyalara dalıyor ve tabi ki tereddütsüz, yavru Deligil’in odasına alıyoruz.
Havel’s Market’ın Google Maps haritası için tıklayın. Pazar, her gün 17:30 – 18:00 saatlerine kadar açık.
Sırada Old Town Square var. Bu sefer elimizle koymuş gibi buluyor ve Google Maps’e hiç ihtiyaç duymuyoruz. Kalabalığı takip etmek de yeterli aslında.
Birleşmiş Milletler Meydanı olmalı buranın ikinci adı…Çekler dışında her ülkeden insan bulabilirsiniz günün her saatinde. Meydanın en popüler noktası Astronomik Saat Kulesi…Ortaçağ’dan günümüze gelen bu saat size keyifli dakikalar yaşatacağına garanti veriyoruz. Öncelikle her saat başında, neredeyse meydandaki tüm kalabalığın, saatin etrafında toplandığını, ağızlarının açık bir şekilde beklediklerini unutmayın.Saat başına doğru siz de sırtınızı saate, yüzünüzü de toplanan kalabalığa doğru dönün. Evet evet, sırtınız saate dönsün derken yanlış yazmadık. Saatin bu başarısına(!) dair yaşanan coşku sizi de gülümsetecektir. Alkış, tezahürat gırla! Saat, bilebilse bu coşkuyu, canı istediği zaman öter, iyice maymun eder orada toplanan kalabalığı! Çok abartılı geliyor bu heyecan ama gülümseyen insanların çoğunluğu, sizi daha da mutlu etmeye yetiyor da artıyor bile… Saat kulesi hakkında detaylı bilgi için, tıklayın.
Tekrar yorgunluk çöküyor üzerimize. Daha önceden Foursquare ve Trip Advisor’dan gözümüze kestirdiğimiz meydandaki birkaç restorandan “ya şundadır ya bunda…” tadında bir elemeyle Ristorante Pizzeria’da karar kılıyoruz. Evet, Old Town Meydanı’nda yiyeceğimiz için biraz daha fazla ödeyeceğimizi biliyoruz ama yorgunuz. Üstelik Astronomik Saat Kulesi, hemen önümüzde; dolayısıyla oradaki sevimli kalabalıkla eğlenmeye devam edebiliyoruz. Gelsin büyük deligile ünlü çek biraları , küçük deligile de kaynak suları…Adaletin bu mu dünya! Sağlığınıza !